Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Odlar yurdu can Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Türk Konseyi'nin 7'nci Zirvesi vesilesiyle bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum" diyerek konuşmasına başladı. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e misafirperverliği için şükranlarını iletirken, Türk Konseyi dönem başkanlığından ötürü Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov'u da tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nahçivan Anlaşması'nın 10. yıl dönümüne denk gelen ve aziz kardeşim Şevket Mirziyoyev'in de aramızda tam üye olarak katıldığı bu zirve, gerçekten tarihi bir nitelik taşıyor. Özbekistan'a yürekten “Aramıza hoş geldiniz.” diyorum. Zirveyi tarihi kılan bir diğer husus da Türk Dünyası’nın Aksakalı, Kazakistan Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim, Elbaşı Nazarbayev'e minnettarlığımızın bir nişanesi olarak teklifim üzerine Türk Konseyi'nin onursal başkanı unvanının takdim edilmesidir" dedi ve ayrıca Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı aralarında görmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, Türk Konseyi Genel Sekreteri Bağdad Amrayev ve ekibine de teşekkürlerini ifade etti.
“Türk Dünyası’nda Ortak Bir Fon Kurulması Önerisini Destekliyoruz”
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti; "Değerli kardeşlerim; Türk Konseyi gibi yapıların dünya siyasetinde rolünün daha da arttığını görüyoruz. Türk Konseyi’nin diğer çok taraflı platformlarla işbirliği ve eşgüdüm içinde faaliyet göstermesine önem veriyoruz. Konsey’in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde gözlemci statüye sahip olmasını arzu ediyoruz. Bu minvalde Türk Dünyası nezdinde ortak bir fon kurulması önerisini destekliyoruz. Ancak öncelikle bu fonun mali, hukuki ve idari temellerinin sağlam atılması gerekiyor. Bu konuda sekretaryanın eşgüdümünde ilgili ulusal ve uluslararası kurumların da tecrübesine başvurularak kapsamlı bir çalışma yapılmasında fayda görüyoruz.”
Yerel paralarla ticarete verdiği önemin altını Türk Konseyi Zirvesi’nde bir kez daha çizen Erdoğan, “Bunun için ekonomilerimiz üzerindeki döviz baskısını azaltacak mekanizmaları devreye almalıyız” dedi. Ulaştırma konuları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, doğu-batı ekseninde orta koridor üzerinden Hazar geçişli ve Türkiye bağlantılı ulaştırma güzergahlarının yüksek bir potansiyel barındırdığını belirterek "Bu güzergahtan tam manasıyla istifade etmemiz gümrüklerimiz arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine bağlıdır. Kotalar, maalesef ticaretimizin önündeki en büyük engellerden biridir. Türk Konseyi olarak, aramızdaki kotaları kaldırmamız gerekiyor. Ayrıca diasporalarımızın ortak hareket etmesine yönelik projelere de ağırlık vermeliyiz” dedi.
“Hâlihazırda Türk Konseyi üyesi ülkelerden yaklaşık 1300 öğrenciye Türkiye burslarıyla üniversite imkânı sunuyoruz. Türk üniversitelerinden mezun olan 10 binlerce öğrencimiz de hamdolsun bugün doktor, mühendis, bürokrat, siyasetçi olarak Türk Dünyasına gururla hizmet ediyor. Başta kültür ve eğitim olmak üzere bilim, tarih, gençlik, spor, arşiv, kütüphanecilik gibi alanlardaki çalışmalarımızı arttırarak sürdürmeliyiz. Bu minvalde Bakü merkezli TÜRKPA’yı, yine Bakü’de kain Türk Kültür ve Miras Vakfını, Astana’daki Türk Akademisini ve Ankara’da faaliyet gösteren TÜRKSOY’u hep birlikte desteklemeliyiz. Bu teşkilatlarımız arasında irtibatı pekiştirecek eşgüdüm komitesinin kurulmasına dair kararı da zirvemizde almayı öngörüyoruz”.
Bölgenin barış, huzur ve istikrarına en büyük tehdit kaynağının terör örgütleri olduğuna değinen Erdoğan, "PKK/YPG, DEAŞ, FETÖ gibi şer şebekelerinin varlığıyla güvenlik alanındaki işbirliğimizin ehemmiyeti artmıştır. Suriye'de son 8 yılda yaşadıklarımız ise bir terör örgütü eliyle diğerinin tasfiye edilemeyeceğini göstermiştir. Ülke olarak, PKK/YPG terör örgütünü tasfiye etmeye yönelik 9 Ekim tarihinde çok önemli bir adım attık” sözlerini dile getirdi ve Barış Pınarı Harekatı’nın amacının, terörün yok edilmesi ve yerinden edilmiş olan Suriyelilerin geri dönüşünü sağlamak olduğunu kaydetti.
“Suriye'nin Kuzeyi Barış Pınarlarıyla Yeniden Yeşerene, Hedeflerimize Ulaşana Kadar Mücadelemizi Sürdüreceğiz.”
Afrin, Cerablus ve Azez'de olduğu gibi burada da uluslararası destekle alt yapı okul, hastane ve konut projeleriyle istikrarı sağlayacaklarını anlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Suriye'nin kuzeyi barış pınarlarıyla yeniden yeşerene, hedeflerimize ulaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Atamız Dede Korkut'un dediği gibi; 'İyi dost iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.' Türkiye'nin teröre karşı verdiği beka mücadelesinde siz kardeşlerimizden çok güçlü dayanışma bekliyoruz. Operasyonun başladığı andan itibaren Türkiye'ye destek veren tüm liderlere buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. 300 milyonluk Türk dünyasındaki her bir kardeşimin kalbinin bizimle çarptığını, ülkemiz ve kahraman ordumuz için dua ettiğini çok iyi biliyorum. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden, 2 bin 193 insanımızı yaralayan FETÖ örgütüyle mücadelede ülkemize verdiğiniz desteği sürdürmenizi istirham ediyoruz".
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Karabağ ve Kıbrıs Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan milli davalarda kardeş ülkelerin birbirlerinin yanında durmasının, kardeşliklerinin bir gereği olduğunu belirterek "Azerbaycan'ın öz toprağı Yukarı Karabağ ve çevresinin Ermenistan'ın işgali altında olması, 1 milyon kardeşimizi evlerinden, yurtlarından uzakta kaçkın olarak yaşamak zorunda bırakmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmamda ifade ettiğim üzere, bu kabul edilemez bir durumdur. Yukarı Karabağ sorunun en kısa sürede barışçıl yollarla ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü esasında çözülmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Türk Dünyası’nın asli parçası olan Kıbrıs Türkleri çözümsüzlüğün mağduru olmayı sürdürüyor. Beklentimiz Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldıkları haksız izolasyon ve ambargonun kırılmasına yardımcı olmanızdır” sözleriyle hitap etti.
“Türkmenistan'ın İştirakiyle de 6 Devlet, Tek Millet Olmayı Arzu Ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan’ın gelecek sene Konseye üye olmasıyla ilgili beklentisini de konuşmasında dile getirdi. Erdoğan, "İnşallah gelecek sene Türkiye'de düzenlenecek 8'inci zirvemizde, Türkmenistan'ı da tam üye olarak aramızda göreceğimize inanıyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, sizin aracılığınızla Türk dünyasındaki tüm kardeşlerime buradan selam ve muhabbetlerimi gönderiyor, Türkmenistan'ın iştirakiyle de 6 devlet, tek millet olmayı arzu ediyoruz." diye konuştu.