Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev katıldı. Türk Konseyi gözlemci üyesi Macaristan'ın Başbakanı Viktor Orban ile Türkmenistan'ın Başbakan Yardımcısı Pürli Agamuradov da toplantıda hazır bulundu.
Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı gibi uluslararası kuruluşların temsilcileri de Zirveye iştirak etti. Zirvede, bu kuruluşların Türk Konseyi ile çalışmalarında eşgüdüm sağlanması için bir Koordinasyon Komitesi kurulması kararı alındı.
"Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerinin (KOBİ’lerin) Desteklenmesi" temasıyla gerçekleştirilen zirve sonunda yayınlanan bildiride, Türkiye’nin düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'na destek kararı da yer aldı. Azerbaycan, Bakü’deki zirvede dönem başkanlığını Kırgızistan’dan devraldı, bir sonraki Zirvenin ise Türkiye’de düzenleneceği açıklandı. Zirvede ayrıca, devlet başkanlarının kararıyla Türk Konseyi’nin kurulmasında büyük emekleri bulunan Nursultan Nazarbayev’e “Türk Dünyası Ali Nişanı” takdim edildi ve “Türk Konseyi Onursal Başkanı” unvanı verildi. Özbekistan tam üye olarak, Macaristan ise gözlemci üye statüsüyle ilk defa bir Türk Konseyi Zirvesine katıldı.
Türk Konseyi’nin Yeni Dönem Başkanı: Azerbaycan
Ev sahibi Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı Aliyev, toplantıda yaptığı konuşmada, Kırgızistan'a başarılı dönem başkanlığı için teşekkür etti ve Özbekistan’ı Konseye katılımı vesilesiyle kutladı. Aliyev, Özbekistan’ın Türk Konseyi’ne tam üye olarak katılmasına ilişkin kararının Türk dünyasının birliğini güçlendireceğine ve iş birliğini derinleştireceğine katkıda bulunacağını kaydetti.
Türk Konseyi’nin Azerbaycan dış politikasında önemli yer tuttuğunu ve önceliklerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Aliyev, kuruluşundan bu yana geçen 10 yıllık süreç içerisinde kaydadeğer gelişmeler yaşandığını ifade etti. Aliyev, "Azerbaycan, bu gün itibariyle Türk Konseyi dönem başkanlığını devralıyor. Azerbaycan, dönem başkanlığı döneminde ülkelerimiz arasında hem ikili hem de çok taraflı iş birliğimizin daha da gelişmesi için çabalarını devam ettirecektir." diye konuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Azerbaycan'ın ana toprağı ile Nahçıvan arasında Zengezur bulunuyor. Vaktiyle Zengezur bölgesinin Azerbaycan'dan alınıp Ermenistan'la birleştirilmesi büyük Türk dünyasını coğrafi olarak parçaladı; fakat Nahçıvan'da kabul ettiğimiz kararlarla Türk dünyasının birliğini daha da güçlendirip kardeşliğimizi devam ettirdik. Bu açıdan Türk Konseyi’nin kurulmasına dair kararın Nahçıvan'daki zirvede kabul edilmesi Türk dünyası açısından büyük öneme sahiptir. Türk dilli devletlerin ortak şurası ekonomi, siyasi, insani, ulaştırma, turizm, bilgi ve iletişim ile diğer konularda işbirliği açısından büyük rol oynuyor.
2019 yılı Azerbaycan'da Nesimi Yılı kabul edildi. Bugünlerde Nesimi Festivali coşkulu şekilde kutlanıyor. Türk soylu Azerbaycan şairi İmadeddin Nesimi'nin doğumunun 650. yılı münasebetiyle 2019 yılı Nesimi Yılı ilan edildi. Türk Dilli Ülkelerin Parlamenterler Asamblesi parlamentolar arası teşkilatlarla önemli bir işbirliği gösteriyor. Medeniyet, bilim, tekstil, turizm, gençler ve spor gibi alanlarda faaliyetlerimiz halklarımız arasındaki dostluğun daha da yerleşmesine hizmet ediyor.
2017 yılında Azerbaycan'da küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi için önemli kararlar alındığından bahseden Aliyev, "ülke genelinde ve dışında geniş mali imkanlara sahip ve güçlü işletmelerin tesisi için kurulan fonlar vasıtasıyla şimdiye kadar 36 bin işletmeye 1.4 milyar dolar kredi tahsis edildi" sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Aliyev: “Azerbaycan Türk Devletlerinin Dünya Pazarlarına Çıkışı İçin Önem Taşımaktadır”
Devlet Başkanları Konseyi’ndeki hitabında Aliyev şöyle devam etti; "2018 yılında özel sektörün Azerbaycan ekonomisindeki payı yüzde 85'e ulaşmış durumda. Son 16 yılda Azerbaycan ekonomisi üç katından daha fazla büyüdü. Ülkeye 270 milyar dolardan fazla sermaye girişi gerçekleşti. Bunun yarısı yabancı sermayedir. Azerbaycan, dış borcu az olan bir ülkedir. Azerbaycan'ın dış borcu, tüm borcunun yüzde 17'sini oluşturuyor. Bu göstergeye göre dünyada Azerbaycan en iyi dokuzuncu ülkedir. Ekonomide yapılmış reformlar uluslararası iktisadi teşkilatlar tarafından da takdir edilmektedir.
Dünya Bankası'nın 2020 yılı Doing Business raporunda Azerbaycan en reformist 20 ülke arasında yer alıyor. Halihazırda Azerbaycan, Türkiye ekonomisine en fazla sermaye yatırımı yapan ülkelerden biridir. Öyle ki; Azerbaycan'ın Türkiye ekonomisine yaptığı sermaye yatırımı 15 milyar dolar, Türkiye'nin Azerbaycan ekonomisine koyduğu sermaye ise 12 milyar dolardır. Tarihi İpek Yolu'nun üzerine yerleşen ülkelerimiz arasında ulaştırma ve lojistik en önemli işbirliği sahalarından biridir. Bakü limanı, 15 milyon ton yük ve 100 bin konteynır yükleme kapasitesine sahiptir. İhtiyaç halinde yükleme kapasitesi 25 milyon yük ve 1 milyon konteynıra artırılabilir. Azerbaycan itibarlı bir transit ülkesi olarak Türk devletlerinin dünya pazarlarına çıkışı için önem taşımaktadır. 2018 yılında Türk devletlerinden 8 milyon ton yük Azerbaycan aracılığıyla taşındı.
Ulaştırmanın yanı sıra enerji ve turizm gibi alanlardaki gelişmelere de konuşmasında yer veren Cumhurbaşkanı Aliyev, “Enerji alanında işbirliğine çok büyük önem veriyoruz. Azerbaycan bu alanda da öz kaynaklarını tahsis etmektedir. Merkezi Asya'dan olan iş ortaklarımızın enerji ürünleri de Azerbaycan vasıtasıyla dünya pazarlarına nakledilmektedir” dedi. Aliyev, Türk devletleri arasında turizm konusunda da işbirliğini artırmak gerektiğine dikkat çekerek, 2019 yılının ilk 9 ayında Azerbaycan'a 2 milyon 400 bin turist geldiğini, bunların 330 bininin Türk devletlerinden olduğunu belirtti.
Aliyev: “Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın Tarihi ve Ezeli Toprağıdır.”
"Bildiğiniz gibi Azerbaycan'ın en önemli sorunu olan Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ meselesinde Ermenistan'ın yıkıcı siyasetine göre bir ilerleme sağlanamıyor. Ermenistan 30 yıla yakın zamandır uluslararası kural ve prensipleri somut şekilde bozarak Azerbaycan'a karşı işgalcilik siyasetini devam ettiriyor. İşgal olunan arazilerde etnik temizlik siyaseti uygulayarak 1 milyondan fazla soydaşımızı yerinden ve yurdundan etmiş durumdadır.
Azerbaycan halkına mahsus tarihi İslam abideleri ve camilerimiz dağıtılıp mahvedildi. Ermenistan Müslüman ülkelerle işbirliği peşinde ancak dünya Müslümanları için mukaddes olan camileri dağıtan Ermenistan, Müslüman ülkelerle dost olamaz. Dinimize karşı yapılan bu vandallık, Ermenistan'ın İslamofobik yaklaşımını gösterir" diyen Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına göre Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarından koşulsuz ve tamamen çıkarılması gerektiğini ifade etti. Aliyev, İslam İşbirliği Teşkilatı, NATO, AB, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve diğer teşkilatların da benzer kararları olduğunu belirten İlham Aliyev, Ermenistan'ın uluslararası kuruluşların kararlarını uygulamaktan kaçındığının vurguladı ve "Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın tarihi ve ezeli toprağıdır. Azerbaycan'ın ayrılmaz parçasıdır. Bu nedenle de uluslararası kararlar çerçevesinde Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü içerisinde bu sorun çözülmelidir" dedi.
Türk Konseyi’nin Zirve bildirilerinde Karabağ’a yönelik alınan kararlara dikkat çeken Aliyev, “Bu vesileyle Dağlık Karabağ konusunun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü içerisinde çözülmesi konusunda destek veren soydaşlarımıza teşekkür ediyorum” sözlerini dile getirdi.
Erdoğan: “Odlar Yurdu Can Azerbaycan'ın Başkenti Bakü'de Bulunmaktan Büyük Bir Bahtiyarlık Duyuyorum”
Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Odlar yurdu can Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Türk Konseyi'nin 7'nci Zirvesi vesilesiyle bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum" diyerek konuşmasına başladı. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e misafirperverliği için şükranlarını iletirken, Türk Konseyi dönem başkanlığından ötürü Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov'u da tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nahçıvan Anlaşması'nın 10. yıl dönümüne denk gelen ve aziz kardeşim Şevket Mirziyoyev'in de aramızda tam üye olarak katıldığı bu zirve, gerçekten tarihi bir nitelik taşıyor. Özbekistan'a yürekten 'aramıza hoş geldiniz' diyorum. Zirveyi tarihi kılan bir diğer husus da Türk dünyasının aksakalı, Kazakistan Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim, Elbaşı Nazarbayev'e minnettarlığımızın bir nişanesi olarak teklifim üzerine Türk Konseyi'nin onursal başkanı unvanının takdim edilmesidir" dedi ve ayrıca Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı aralarında görmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev ve ekibine de teşekkürlerini ifade etti.
“Türk Dünyasında Ortak Bir Fon Kurulması Önerisini Destekliyoruz”
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti; "Türk Konseyi'nin diğer çok taraflı platformlarla iş birliği ve eş güdüm içinde faaliyet göstermesine önem veriyoruz. Konseyin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde gözlemci statüye sahip olmasını arzu ediyoruz. Bu minvalde Türk dünyası nezdinde ortak bir fon kurulması önerisini destekliyoruz. Ancak öncelikle bu fonun mali, hukuki ve idari temellerinin sağlam atılması gerekiyor. Bu konuda sekreteryanın eş güdümünde ilgili ulusal ve uluslararası kurumların da tecrübesine başvurularak, kapsamlı bir çalışma yapılmasında fayda görüyoruz."
Yerel paralarla ticarete verdiği önemin altını Türk Konseyi Zirvesi’nde bir kez daha çizen Erdoğan, “Bunun için ekonomilerimiz üzerindeki döviz baskısını azaltacak mekanizmaları devreye almalıyız” dedi. Ulaştırma konuları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Doğu-Batı ekseninde orta koridor üzerinden Hazar geçişli ve Türkiye bağlantılı ulaştırma güzergahlarının yüksek bir potansiyel barındırdığını belirterek "Bu güzergahtan tam manasıyla istifade etmemiz gümrüklerimiz arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine bağlıdır. Kotalar, maalesef ticaretimizin önündeki en büyük engellerden biridir. Türk Konseyi olarak, aramızdaki kotaları kaldırmamız gerekiyor. Ayrıca diasporalarımızın ortak hareket etmesine yönelik projelere de ağırlık vermeliyiz” dedi.
Bölgenin barış, huzur ve istikrarına en büyük tehdit kaynağının terör örgütleri olduğuna değinen Erdoğan, "PKK/YPG, DEAŞ, FETÖ gibi şer şebekelerinin varlığıyla güvenlik alanındaki iş birliğimizin ehemmiyeti artmıştır. Suriye'de son 8 yılda yaşadıklarımız ise bir terör örgütü eliyle diğerinin tasfiye edilemeyeceğini göstermiştir. Ülke olarak, PKK/YPG terör örgütünü tasfiye etmeye yönelik 9 Ekim tarihinde çok önemli bir adım attık” sözlerini dile getirdi ve Barış Pınarı Harekatı’nın amacının, terörün yok edilmesi ve yerinden edilmiş olan Suriyelilerin geri dönüşünü sağlamak olduğunu kaydetti.
“Suriye'nin Kuzeyi Barış Pınarlarıyla Yeniden Yeşerene, Hedeflerimize Ulaşana Kadar Mücadelemizi Sürdüreceğiz.”
Afrin, Cerablus ve Azez'de olduğu gibi burada da uluslararası destekle alt yapı okul, hastane ve konut projeleriyle istikrarı sağlayacaklarını anlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Suriye'nin kuzeyi barış pınarlarıyla yeniden yeşerene, hedeflerimize ulaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Atamız Dede Korkut'un dediği gibi; 'İyi dost iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.' Türkiye'nin teröre karşı verdiği beka mücadelesinde siz kardeşlerimizden çok güçlü dayanışma bekliyoruz. Operasyonun başladığı andan itibaren Türkiye'ye destek veren tüm liderlere buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. 300 milyonluk Türk dünyasındaki her bir kardeşimin kalbinin bizimle çarptığını, ülkemiz ve kahraman ordumuz için dua ettiğini çok iyi biliyorum. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden, 2 bin 193 insanımızı yaralayan FETÖ örgütüyle mücadelede ülkemize verdiğiniz desteği sürdürmenizi istirham ediyoruz".
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Karabağ ve Kıbrıs Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan milli davalarda kardeş ülkelerin birbirlerinin yanında durmasının, kardeşliklerinin bir gereği olduğunu belirterek "Azerbaycan'ın öz toprağı Yukarı Karabağ ve çevresinin Ermenistan'ın işgali altında olması, 1 milyon kardeşimizi evlerinden, yurtlarından uzakta kaçkın olarak yaşamak zorunda bırakmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmamda ifade ettiğim üzere, bu kabul edilemez bir durumdur. Yukarı Karabağ sorunun en kısa sürede barışçıl yollarla ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü esasında çözülmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Türk dünyasının asli parçası olan Kıbrıs Türkleri çözümsüzlüğün mağduru olmayı sürdürüyor. Beklentimiz Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldıkları haksız izolasyon ve ambargonun kırılmasına yardımcı olmanızdır” sözleriyle hitap etti.
“Türkmenistan'ın İştirakiyle de 6 Devlet, Tek Millet Olmayı Arzu Ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan’ın gelecek sene Konseye üye olmasıyla ilgili beklentisini de konuşmasında dile getirdi. Erdoğan, "İnşallah gelecek sene Türkiye'de düzenlenecek 8'inci zirvemizde, Türkmenistan'ı da tam üye olarak aramızda göreceğimize inanıyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, sizin aracılığınızla Türk dünyasındaki tüm kardeşlerime buradan selam ve muhabbetlerimi gönderiyor, Türkmenistan'ın iştirakiyle de 6 devlet, tek millet olmayı arzu ediyoruz." diye konuştu.
Nazarbayev: Yeni Bir Tarih Sayfası Açılıyor
Zirvede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önerisiyle, Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e, Türk dünyasının birleştirilmesi yönündeki çabaları dolayısıyla "Türk Konseyi Onursal Başkanı" unvanı takdim edildi. Türk dünyasına büyük önem veren ve “Aksakal” olarak nitelendirilen Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Türk Konseyi’nin son derece başarılı bir gelişim kaydettiğini ve Türk devletleri arasındaki birlikteliğinden dolayı kendisinin mutlu olduğunu belirterek, Özbekistan ve Macaristan’ın katılımından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Nursultan Nazarbayev, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin ismiyle ilgili de yeni bir öneri getirerek, kuruluşu “Türk dilli” değil, bundan sonra “Türk Devletleri Konseyi” olarak isimlendirelim dedi.
Bunların yanı sıra Nazarbayev, "Yeni bir tarih sayfası açılıyor. Türk Konseyi, küresel anlamda önemli siyasi ve ekonomik popülerlik kazandı. Aynı zamanda Türk dünyasında entegrasyonumuzu da artırmış bulunuyoruz. Türk ülkeleri arasındaki etkileşim yeni bir seviyeye çıkmaktadır” dedi. Nursultan Nazarbayev, Türk medeniyetinin çok derin köklerine vurgu yaparak, "Türk dünyasının birliği, benim için güven sözüyle net bir şekilde ifade edilebilir. Ben birlikteliğimizi tasvir etmek için 'yeniden doğuş' ve 'güven' sözlerini seçiyorum'. Aynı zamanda da 'kardeşlik' kelimesi benim için çok şey ifade ediyor” sözleriyle seslendi.
Mirziyoyev: “Özbekistan İçin Tarihi Bir Gün”
Türk Konseyi’ne ilk defa tam üye olarak katılan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, zirvenin düzenlendiği 15 Ekim 2019 tarihinin Özbekistan için "tarihi bir gün" olduğunu vurguladı. Konuşmasında üye ülkeler arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine değinen Mirziyoyev, ülkesinde son yıllarda ekonomik alanda elde edilen başarılardan bahsetti.
Mirziyoyev, Türk Konseyi ülkeleri nüfusunda gençlerinin oranının yüzde 40 civarında olduğuna dikkat çekerek, “Genç Girişimciler Forumu”nun oluşturulmasını ve ilk toplantısının Özbekistan'da yapılmasını teklif etti.
Ceenbekov’dan Yatırımlar Konusunda Üye Ülkelere “Kapımız Açık” Mesaj
Türk Konseyi’nin Dönem Başkanı Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Konseyin başkanı olarak faaliyet gösterdikleri geçtiğimiz sene içerisinde yaşanan gelişmeleri anlattı. Özbekistan'ın Türk Konseyi'ne tam üye olduğunu, Macaristan'ın Türk Konseyi'nde gözlemci olarak katıldığını, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bir Temsilcilik Ofisi açıldığını, Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın hayata geçirilerek İstanbul Ofisinde faaliyetlerinin başladığını ifade etti.
Türk Konseyi Zirvesi’nde konuşan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ceenbekov ayrıca üye ülkeler arasındaki ticaret, ekonomik ve yatırım iş birliği potansiyelinin artırılmasına dikkat çekti. Ceenbekov "Kırgızistan, Türkiye, Kazakistan ve Özbekistan ile birçok alanda iş birliği yapıyor. Azerbaycan ve Macaristan ile ortak girişimciliğin geliştirilmesine ilgi duyuyoruz." diyerek Kırgızistan'ın kapılarının her zaman Türk ülkelerinden ortaklara açık olduğunu mesajını verdi.
Ceenbekov, "Türk Konseyi ülkelerinin toplam gayrisafi yurt içi hasılası yaklaşık 1,5 trilyon dolar. Bu nedenle, ortak ekonomik fırsatlardan tam olarak yararlanmalıyız. Türk Konseyi üyesi ülkelerle ekonomik iş birliğini geliştirmek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Orban’dan Brexit Sonrası Fırsatlar Hakkında Önemli Açıklama
Macaristan'ın Başbakanı Viktor Orban, Türk Konseyi'ne katkı sağlamak için gözlemci üye olduklarını, kurumun Avrupa'ya yakınlaşmasında önemli rol oynamak istediklerini söyledi. Orban, Türk Konseyi'nin kısa süre önce açılışı yapılan Avrupa Temsilcilik Ofisinin bu konuda büyük role sahip olduğunu ifade etti.
Üye ülkelerle aralarında uzaklık bulunsa da eğitim alanında da Macaristan ile Türk Konseyi ülkeleri arasında ilişkilerin çok önemli olduğunu, Macaristan’ın üye ülkelerde 725 gence burs verdiğini söyledi. Nazarbayev’e tebriklerini sunan Orban, kendisinin ülkelerinde bulunan Kıpçakların da Cumhurbaşkanı olduğunu ifade ederek kendisine Kıpçakların ülkelerinde her yıl gerçekleşen toplantılarında her sene kutlama mesajı gönderdiklerini belirtti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerinde ve Azerbaycan’ın Doğu Ortaklığı kapsamında AB ile geliştirdiği ilişkilerindeki çabalarına destek olacaklarını ifade eden Orban ayrıca, Brexit sonrası oluşan ortamda yeni fırsatların oluşacağını ve bunun koordine olunarak iyi bir şekilde kullanılabileceğini ifade etti. Orban, ülkelerin Birleşik Krallık ile ikili anlaşmalarla önemli ticari avantajlar elde edebileceğini belirtti. Viktor Orban, evsahipliğinden ötürü Aliyev’e teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
Agamuradov Türk Konseyi’ni Önemsediklerini İfade Etti
Toplantıya Türkmenistan’ı temsilen katılan Başbakan Yardımcısı Pürli Agamuradov, Türk Konseyini önemsediklerini ve desteklediklerini kaydetti. Türk Konseyinin en fazla önem verdikleri uluslararası örgütlerden biri olduğunu ifade eden Agamuradov, zirveye katılımlarının Türkmenistan'ın özel ilgisinin göstergesi olduğunu belirtti.