Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımlarıyla 14 Mayıs tarihinde Rize-Artvin Havalimanı’nın açılış töreni gerçekleştirildi. 26 Ekim 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’da iştirak ettiği, işgalden kurtarılan topraklarda inşa edilen üç havalimanı arasından ilki olan Fuzuli Havalimanı’nın açılışında olduğu gibi kardeşlik duygularının pekiştirilerek dünyaya iki kardeş ve müttefik ülke mesajının verildiği bu günde de iki ülke lideri birlikte kurdele kestiler. Erdoğan ve Aliyev’i taşıyan uçakların karşılaması; yeni bir uçak ya da yeni bir havalimanı açılışında uygulanan ve itfaiye ekipleri eşliğinde su takı adı verilen geleneksel havacılık töreniyle gerçekleşti.
Rize'nin Pazar ilçesi Yeşilköy mevkiinde 3 milyon metrekarelik alanda deniz doldurularak yapılan Rize-Artvin Havalimanı Türkiye’de deniz üzerine dolgu tekniği kullanılarak inşası yapılan ikinci, dünyada ise beşinci olma unvanını taşımaktadır. Tören öncesi Türk Hava Kuvvetleri’nin akrobasi timi Türk Yıldızları, gösteri uçuşu gerçekleştirdi. Tören ve gösteri uçuşu, alandan ve tepelerdeki çay bahçelerinden izlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile çok sayıda davetli katıldı.
Erdoğan: “Gurur Verici Bir Eser Oldu!”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış töreninde yaptığı konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı. Erdoğan’ın Türkiye’de sıfırdan yapılan ve yenileme hizmeti verdikleri havalimanları konusundaki sözleri şu şekilde devam etti: "Yaklaşık beş yılda 4,4 milyar liralık bir yatırımla tamamlanan Rize-Artvin Havalimanı 3 bin metrelik pisti, yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli terminali, destek üniteleri ve diğer birimleriyle gerçekten gurur verici bir eser oldu. Ancak şu anda uçaklarımız boş gidip geliyor. Şimdi buradan Rizeli hemşerilerime sesleniyorum, Artvinli hemşerilerime sesleniyorum, bu uçaklar boş gidip gelirse bu tabii ne Rizeliye yakışır ne Artvinliye yakışır. Şu anda gerek uçak sayısı gerekse bütün bu maliyetler bir şeyi ortaya koyuyor, demek ki Rizeli hemşerilerim, Artvinli hemşerilerim, bu uçakları doldurmalı ki ona göre de bu gidiş gelişler çok daha farklı bir şekilde devam etsin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize-Artvin Havalimanı’nın mimarisinde tamamen bölgenin kültürel dokusuna uygun ve özel şekilde hareket edildiğini dile getirdiği sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’nin kalkınmada ve özellikle de hava yolu ulaşımında son yirmi yılda kat ettiği mesafenin sembolü olarak gördüğüm bu eser, ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağının işaretidir. Doğu Karadeniz'in gerçekten zorlu coğrafyasında inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanı komşumuz Gürcistan'ın ulaşımını da kolaylaştıracaktır. Ülkemizin sınırlarının en uç noktasına kurduğumuz bu havalimanı, insanımıza vakitten yakıta, trafik kazalarından emisyon gazı azaltımına kadar pek çok alanda katkı sağlayacaktır. Bu topraklarda yaşayanlar ve sıla-i rahim için ziyarete gelenler yanında bölgenin güzelliklerini görmek isteyen herkese Rize, Artvin artık bir uçak bileti mesafesindedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Sen orada ben burada, biraz yakın olalım/Dal ile asma gibi birbirine sarılalım/Gel ha böyle, gel ha böyle bu yana bir şey diyeyim sana/Sevdan öldürdü beni, kül oldum yana yana" dizelerini eklediği sözlerini; "Artık Rize'de, Artvin'de türküler ayrılık değil kavuşma üzerine, muhabbet üzerine söylenecek." diyerek sonlandırdı.
Doğu Karadeniz’in Dünyaya Açılan Kapısı Olacak
Doğu Karadeniz’in zorlu coğrafyasında inşa edilen ve ekonomik, siyasi ve iş birliği anlamında birçok kapıyı aralamamızı sağlayacak olan Rize-Artvin Havalimanı açılış töreninde gurbette vatan hasreti çeken vatandaşlarımızın ülkelerine dönmeleri için gereken her şeyi hazırladıklarını belirttiği sözlerine şu ifadeleri de ekledi: “Yaptığımız yatırımlarla artık bölgemizde insanlarımızın hayat standartlarını batıdaki şehitlerimiz seviyesine hatta onların da ötesine geçirdik. Şu anda karşımdaki şu topluluğu, heyecanı görüyorsunuz değil mi? Artık hiç kimsenin eğitim, sağlık hizmeti, geçim derdi için başka yerlere gitmesine gerek kalmadı. Hatta gurbette sıla özlem ile yaşayan vatandaşlarımızın geri dönmesi için gereken her şeyi hazırladık. Böylece bölgemizin asırlık derdi olan göç sorununun çözümü yolunda ihtiyaç duyulan imkanları sağlamış olduk. Bu altyapının üzerinde tarımdan ticarete, eğitimden turizme, her alanda bölgemizin sahip olduğu potansiyeli değerlendirmek artık sizlerin elindedir. Karadeniz insanının çalışkanlığı, kabiliyeti, azmi, yenilikçiliği, bu imkânlarla bir araya geldiğinde burada değil bölgenin tüm Türkiye'nin ufkunu açacak, geleceğini şekillendirecek işler başarılacağına inanıyorum. Ülkemizin dört bir yanında emek, gayret ve becerisiyle hem kendi hayatını kazanan hem yaşadığı yere katkı sağlayan kabına sığamayan Karadenizlilere yakışan bu dur. Baba-ata topraklarını ihya etmek için harekete geçen her kardeşimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İnşallah bölgemiz, büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin, 2053 vizyonumuzun, evlatlarımıza miras bırakacağımız aydınlık geleceğin lokomotiflerinden biri haline dönüşecektir. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma yolculuğu hem 2 asırlık kendi tarihi hem tüm dost ve kardeşleri ile bölgesi için büyük bir başarı hikâyesidir. Bu öyle bir başarı hikâyesidir ki; içinde hem emperyalist güçlerin sömürü düzenine karşı verilen mücadeleyi hem de merhum Akif'in ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ mısrasıyla ifade ettiği ruhu barındırır. İşte ben karşımda şimdi sizleri böyle görüyorum. Bunu Karabağ'da, Libya’da ispatladınız. İnanıyorum ki Gabar’da, Cudi’de, Tendürek'te, Bestler Deresi’nde tüm terör örgütlerine karşı ispatladınız. Şehitlerimiz geldi ama biz biliyoruz ki şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. İşte milletimiz, önce istiklalini kazanıp yeni devletini kurarak ardından da her biri ayrı bir azim timsali olan demokrasi ve kalkınma adımlarıyla işte bugünkü seviyesine gelmiştir.”
Aliyev: “Çok Yaşa Rize! Yaşasın Türkiye! Yaşasın Türk-Azerbaycan Birliği!”
Ülkemizin Karadeniz bölgesindeki komşu ülkelerle olan turizm etkinlikleri başta olmak üzere ekonomik, kültürel anlamda bilinirlik düzeyinin artması ve her türden iş birliği şeklinde gelişmelere dair önemli bir adım olarak değerlendirilen Rize-Artvin Havalimanı açılışına Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımları da bu bağlamda oldukça değerli bir izlenim uyandırmıştır. Cumhurbaşkanı Aliyev’in açılış törenindeki sözleri ise şöyledir: - Sevgili ve değerli kardeşim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Değerli kardeşlerim, değerli dostlarım… Yeniden kardeş Türkiye'de bulunmaktan çok mutluyum. Tüm Türk kardeşlerimi içtenlikle selamlıyor ve Azerbaycan'dan en içten selamlarımı iletiyorum.
Öncelikle değerli kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a beni bu törene davet ettiği için teşekkür ediyor, bu güzel havalimanının açılışını yürekten kutluyorum.
Bu havalimanının açılması, Türkiye'de yaşanan çok güzel ve başarılı gelişmenin bir göstergesidir. Kardeş Türkiye günden güne güçleniyor. Bütün bunlardan yola çıkarak izlenen politikanın güzel bir eseri var sevgili kardeşim. Bugün Türkiye sadece dünyanın önemli bir güç merkezi haline gelmekle kalmamış, söz sahibi olduğu gibi ülkemizde de büyük projeleri hayata geçirebilmektedir. Bunların arasında özellikle insanlara hizmet eden projelerden bahsetmek istiyorum. Havaalanları, su depoları, yollar, köprüler, okullar, hastaneler; bunların hepsi Türkiye'nin gelişmişliğini ve gücünü gösteren unsurlardır ve bunların merkezinde insan faktörü, devlet politikası vardır.
Bugün sizlerle birlikte olmak benim için büyük bir zevk. Bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın bu muhteşem törene katılması Türkiye-Azerbaycan birlikteliğinin bir başka göstergesidir. Her zaman bir aradayız; iyi günde, zor günde ve İkinci Karabağ Savaşı bunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Savaşın ilk saatlerinden son gününe kadar Kardeşim bizimleydi, kardeş Türk halkı bizimleydi.
İkinci Karabağ Savaşı bizim ortak şanlı tarihimizdir. 30 yıllık işgale son verdik ve savaşın ilk gününde Cumhurbaşkanı Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'ın "Azerbaycan sadece Azerbaycan değil, Türkiye Azerbaycan'la birlikte!" sözleri ciddi bir mesajdı. Birçok savaşın son dakikasına kadar; Şuşa'da bayrağımız çekilinceye kadar Türkiye yanımızdaydı, destekledi ve Azerbaycan halkı bu kardeşliği asla unutmayacaktır.
Bugün birlikteyiz, Karabağ'ın yeniden inşasında omuz omuza çalışıyoruz. bu harika havalimanını yapan şirket de dahil olmak üzere birçok Türk firması Karabağ'da da restorasyon çalışmaları yapıyor. Bugün binlerce Türk kardeşimiz Azerbaycan'da Karabağ'ın restorasyonunda üzerlerine düşeni yapıyor.
Dünyanın birbirine en yakın ülkeleri biziz ve ülkelerimiz büyük sınavlardan geçti. Geçen yıl, kadim ve tarihi şehrimiz Şuşa'da Türkiye ile Azerbaycan arasında Ortak Bildiri'nin imzalanması, ilişkilerimizi ittifak düzeyine taşıdı. Biz dostuz, kardeşiz ve resmi olarak müttefikiz. Bu politika ecdadımızın mirasıdır, ecdadımızın iradesidir ve bu iradeye bağlıyız.
Değerli arkadaşlar, değerli kardeşlerim… Rize'ye ilk kez geliyorum. Bu toprak hakkında çok şey duydum. Uçakla gelirken pencereden bu güzel manzarayı seyrederken ve şimdiden buradan seyrederken buranın cennet gibi olduğunu sevgili kardeşime söyledim. Rize, Artvin ve Karadeniz'in güzel, şirin doğası büyük bir zenginliktir, ancak en büyük zenginlik bu bölgenin insanlarıdır; cesur, vatansever, savaşçı insanlar… Türkiye Cumhuriyeti'nin koruyucuları! Bu insanlara sevgiler!
Bugün kardeşimin ülkesindeyim ve neredeyse kendi ülkemde... Rize, Türk dünyasına büyük bir lider ve kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'ı verdi. Bunun için size minnettarız. Tüm Türk dünyası seninle gurur duyuyor.
Sevgili dostlar, kardeşler ve kız kardeşler, sizi bu harika havaalanının açılışı için bir kez daha tebrik ediyorum. Çok yaşa Rize! Yaşasın Türkiye! Yaşasın Türk-Azerbaycan birliği!”
Avrupa’da Örneği Yok
Temeli 3 Nisan 2017’de atılan havalimanı beş yıllık bir sürede tamamlanarak hizmete açılmıştır. Proje 47 bin 133 metrekare alanda hayat bulmuş olup, inşa sürecinde 2 milyon 800 bin metrekarelik deniz dolgusuna ek olarak 100 milyon taş kullanılmıştır. Avrupa’da örneği olmamakla birlikte, dünya üzerinde denize dolgu şeklinde inşa edilen beş havalimanından iki tanesinin ülkemizde bulunması ayrı bir gurur kaynağıdır. Yıllık planda üç milyon yolcu tarafından kullanılması bekleniyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada Rize-Artvin Havalimanı’nın hangi yönlerden ülkemize değer kazandırdığına değindi: “İleri mühendislik çözümleri kullanılarak tamamen Türk mühendis ve çalışanlarının eseri olan ülkemizin denize dolguyla yapılan ikinci havalimanını, dünyanın ulaşımına, ticaretine, turizmine armağan ediyoruz. Bu eserimiz, Türkiye adına ekonomik bir değer olmanın ötesinde; ileri mühendislik kabiliyetlerimizin dünyaya ışık tutan ölçekte olduğunun somut bir örneğidir. Ülkemizi liderliğinizde geleceğe ulaştıracak devasa eserleri projelendirirken ilham kaynağımız, destanlarla dolu şanlı tarihimiz, başımızın tacı aziz milletimizin inanç ve değerleri ile örf ve kültürü olmuştur. Havalimanımızı projelendirirken, bölgemizde hayatın ayrılmaz bir parçası olan çay kültüründen ve yöresel mimariden oldukça faydalandık.”
Teknik ve yapım sürecindeki tüm özellikleriyle alanında dünyanın nadir örnekleri arasında yer alan Rize-Artvin Havalimanı; 135 bin metrekareden fazla alanda inşa edilmiş olup, 49 bin metrekarelik bölümünde coğrafi özellikleriyle uyumlu 1453 adet ağaçla yeşillendirme işlemi yapılmıştır. Ayrıca Rize çayını tüm dünyaya tanıtmak üzere Çay Müzesi’ne ve çeşitli kültürel mirası simgeleyen sanatsal objelere de ev sahipliği yapmaktadır. Bunlara ek olarak, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile uluslararası giriş ve çıkışlara açık daimi hava hudut kapısı olarak belirlenmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında; Doğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, ülkemiz turizm, ticaret ve üretimine sağlayacağı katkılar göz önünde bulundurulduğunda, Rize-Artvin Havalimanı’nın Orta-Doğu ve Kafkas ülkeleri arasında gerçekleşen potansiyel taşımacılık ilişkisinde de önemli bir geçiş merkezi olacağı öngörülmektedir. Mevcut ve potansiyel bütün özellikleriyle başta ülkemiz ve diğer tüm komşu ülkeler olmak üzere dünyaya açılarak gelecek vaat eden bir kapı olması dileğiyle…