Baghdad Amreyev
Türk Konseyi Genel Sekreteri, Büyükelçi
İlişkilere Genel Bakış
Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği döneminde aynı ülkenin birer parçasını oluşturan Azerbaycan ve Kazakistan, 1992 yılından bu yana Hazar Denizi’nin iki kıyıdaş komşusu olarak ilişkilerini sürdürmektedir. 2017 senesinde karşılıklı diplomatik ilişkilerin kurulmasının 25. Yılını kutlayan Azerbaycan ve Kazakistan arasındaki ilişkiler, özellikle son yıllarda gelişmekte ve işbirliği alanları çeşitlenmektedir. Karşılıklı üst düzey siyasi iradenin etkisiyle, iki ülke arasındaki ilişkiler her alanda süratle güçlenmektedir. Türk Dünyasının “Aksakalı” olarak bilinen Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, iki ülke arasındaki ilişkileri Kafkaslardaki “Stratejik Ortaklık” olarak tanımlamıştır. Azerbaycan, Kazakistan’ın Türkiye ve Batı’ya açılan kapısı; Kazakistan da Azerbaycan için Çin ve Orta Asya’ya geçiş sağlayan komşusu konumundadır.
Coğrafi yakınlık, derin tarihi bağ, din ve kültür gibi birçok ortak paydası olan Azerbaycan ve Kazakistan; ikili ilişkilerin yanı sıra Türk Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi bölgesel-uluslararası örgütler içerisinde de çok taraflı kapsamda ilişkilerini geliştirmektedir. Öte yandan, Azerbaycan-Türkiye ve Kazakistan-Türkiye arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) ihdas edilmiştir. Gerek Azerbaycan gerek Kazakistan, Orta Asya’dan Batı’ya açılan kapı olarak gördükleri Türkiye’yle gerçekleştirilen YDSK toplantıları vesilesiyle Türkiye’yle işbirliğini tüm veçheleriyle en üst düzeyde ele almaktadır. Siyasi, ekonomik ve kültürel konular başta almak üzere birçok alanda ikili işbirliği olanaklarına sahip Azerbaycan ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin temeli, özellikle son yıllarda imzalanan ikili ve çok taraflı anlaşmalarla birlikte ahdi zeminde de kuvvetlenmektedir.
Enerji Koridorları ve Hazar’ın Statüsü
Enerji konusu, gerek Azerbaycan ve Kazakistan ilişkilerinde gerek bölge siyasetinde 1990’lı yıllardan bu yana önemli bir yer tutmaktadır. Hazar Denizi’ndeki petrol ve doğalgazın Türkiye üzerinden Batı Dünyasına açılması, 1990’lı yıllardan başlayarak Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan başta olmak üzere bölgedeki ülkeler için önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. 1994 yılında imzalanan anlaşmayla 2006 yılında tam anlamıyla faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’yla birlikte Hazar petrolü Ceyhan Limanı üzerinden Batı’ya açılmaya başlamıştır. 1997 yılında Kazak petrolünün Azerbaycan üzerinden uluslararası piyasaya açılmasını teminen iki ülke arasında bir işbirliği zaptı; 2006 yılında ise Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’na Kazakistan’ın dahil edilmesini sağlayan bir anlaşma imzalanmıştır.
1996 yılından bu yana Hazar Denizi’nin statüsünün belirlenmesini sağlamak için üzerinde çalışılan Hazar Denizi Anlaşması’nın geçtiğimiz yıl imzalanması, iki ülkenin de yer aldığı bölgesel meselelerin çözümüne yönelik önemli bir adım teşkil etmektedir. Hazar Denizi Anlaşması’nın imzalanmasının ardından bölgedeki zengin hidrokarbon kaynaklarının, Azerbaycan ve Kazakistan arasındaki yakın işbirliği sayesinde dünyadaki pazarlara daha kolay ulaşması beklenmektedir. 2018 yılının Ocak-Ağustos döneminde iki ülke arasındaki enerji alanındaki ticaret hacmi, 2017 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 75 oranında artış göstermiştir. Bu noktada, geçtiğimiz yıl faaliyete başlayan Trans-Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın faaliyete geçmesinin bölgedeki kaynakların uluslararası piyasaya arzında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.
Modern İpek Yolu ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu
2017 yılında Azerbaycan - Kazakistan Hükümetlerarası Komisyonu tarafından iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik yardımlaşmayı artırmak amacıyla bir yol haritası ortaya konulmuştur. Modern İpek Yolu Projesi’nin “Orta Kuşağını” oluşturan Azerbaycan ve Kazakistan’ın Doğu-Batı arasındaki ticarette önemli bir konuma sahip olduğu ve bu rolün önümüzdeki yıllarda giderek güçleneceği izahtan varestedir. Bu bağlamda, geçtiğimiz yıl Kazakistan ile Azerbaycan hükümetleri arasında karayolu taşımacılığının geliştirilmesine yönelik imzalanan anlaşmayla birlikte, Kazakistan’dan Azerbaycan istikametine karayoluyla yapılan yük taşımacılığının önemli ölçüde artması beklenmektedir. 2017 yılında Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı’nın faaliyete geçmesiyle Çin’den Londra’ya kadar kesintisiz demiryolu bağlantısı sağlanmıştır. Bahse konu demiryolu bağlantısıyla birlikte, Doğu-Batı arasındaki ticari, kültürel ve sosyal alanda ilişkilerin gelişmesi ve etkileşimin artması beklenmektedir. Kazakistan'daki Aktau Limanı'nın modernizasyonu da “Orta Koridor” bağlamında, bölgedeki ulaşım ağına katkı sağlayacak bir diğer önemli unsur olarak kayıtlara geçmiştir. 2017 yılında iki ülke arasındaki yük taşımacılığı bir önceki yıla göre yüzde 300'lük bir artış kaydetmesi, yukarıda izah edilen gelişmeler önemli göstergelerinden birini teşkil etmektedir.
Artan Ekonomik İlişkiler
Modern İpek Yolu Projesinin Orta Kuşağı üzerinde yer alan iki ülke arasında ulaştırma alanında sağlanan işbirliğinin ticaret hacmine olumlu etkileri görülmektedir. 2016 yılında 124 milyon ABD Doları civarında seyreden Kazakistan ve Azerbaycan arasındaki ticaret hacmi, 2017 yılında 142 milyon ABD Dolarına, 2018 yılının ilk sekiz ayında ise 168 milyon ABD Dolarına yükselmiştir. Ayrıca, Kazakistan'da 800’ün üzerinde Azerbaycan sermayeli firma, Azerbaycan'da da 70'ten fazla Kazak şirket faaliyet göstermektedir. İki ülke arasında gelişen işbirliğine bağlı olarak yakın gelecekte ikili ticaret hacminin 300 milyon ABD Dolarına yükselmesi beklenmektedir.
Dağlık-Karabağ Sorununda Azerbaycan’a Kazakistan Desteği
Azerbaycan’ın Dağlık-Karabağ bölgesinin Ermenistan tarafından işgalinin ardından Kazakistan aktif bir siyaset izlemiştir. Dağlık-Karabağ sorunun ortaya çıkmasının hemen ardından Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Kazakistan Lideri Nursultan Nazarbayev arabuluculuk girişimlerinde bulunmuşlardır. Dağlık-Karabağ Sorunun daha girift bir hal almasının ardından, AGİT Minsk Grubu çerçevesinde sürdürülen arabuluculuk çabaları da bu zamana dek başarıya ulaşamamıştır. Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev, her fırsatta Kazakistan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü desteklediğini dile getirmektedir.
İlişkilerdeki Büyük Potansiyel: Turizm
İki ülke arasındaki yoğun siyasi ve ticari ilişkilere paralel olarak turizm alanındaki ilişkilerin de önümüzdeki dönemde giderek artması beklenmektedir. Halihazırda iki ülke arasındaki turizm rakamları, diğer işbirliği alanlarındaki potansiyeli tam olarak yansıtmasa da yükseliş trendini sürdürmektedir. Türk Konseyi’nin ön aldığı “Modern İpek Yolu Tur Paketi”nin tam olarak hayata geçirilmesinin, gerek iki ülke arasındaki turizm alanındaki ilişkilere gerek diğer ülkelerden bölgeyi ziyaret etmesi beklenen turist sayısına olumlu etkide bulunması beklenmektedir. Bu doğrultuda yapılan yatırımlardan biri olan ve 2017 yılında faaliyete başlayan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu hattının da bölgede turizmin gelişimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Türk Konseyi ve Diaspora İşbirliği
2018 yılının Kasım ayında Türkiye Cumhuriyeti Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Azerbaycan Diasporadan Sorumlu Devlet Komitesi ve Kazakistan Vatandaşlar Vakfı arasında diaspora politikalarına ilişkin bir protokol imzalanmıştır. Söz konusu protokol sayesinde üç ülke arasında diaspora alanında işbirliği olanaklarının artırılması hedeflenmektedir. Türkiye Azerbaycan Dergisi’nin de Türk Konseyi’ni oluşturan ülkeler arasındaki diaspora ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz ve size başarılar diliyoruz. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından hızla gelişen ve çeşitlenen Azerbaycan ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin, yukarıda dile getirildiği üzere önümüzdeki dönemde de ivme kazanarak devam etmesi beklenmektedir. Bu çerçevede Türk Konseyi içerisinde hem ikili hem de çok taraflı ilişkileri geliştirmeye özel önem vermekteyiz.