İlk kez 2019 tarihinde Gedebey’de düzenlenen ve Türk dünyasını bir araya getiren Milli Yayla Festivali, koronavirüs salgını sebebiyle düzenlenememişti. Üç yıllık hasret nihayet Azerbaycan’ın bu yıl ikinci kez düzenlediği Milli Yayla Festivali ile son buldu. 29- 31 Temmuz arasında Azerbaycan’ın Goygöl bölgesinde başlayan Milli Yayla Festivali’nin açılışı Hacıkent-Han Yaylası’nda yapıldı. Festival, Cevat Han Tarih ve Kültür Vakfı öncülüğünde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Hava Yolları (THY), Azerbaycan Kültür Bakanlığı, Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Azerbaycan Devlet Turizm Ajansı’nın katkılarıyla düzenlendi.
22’den fazla ülkeden gelen binlerce katılımcıya ev sahipliği yapan Milli Yayla Festivali kapsamında katılımcılara , Türk halklarının milli sporları olan ok atma, at sürme, bilek güreşi, kemer güreşi, milli güreş sporları tanıtıldı.Ayrıca, Türk halklarına özgü dans ve müziklerin tanıtıldığı konserler yapılarak coşku diri tutuldu.
“Bütün Geleneklerimizi Ve Değerlerimizi Bu Festivalde Canlandırmak İstiyoruz.”
Cevat Han Tarih ve Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Müzadil Hasanov ise Milli Yayla Festivalinin önemine şu sözlerle vurgu yaptı:
"Bütün geleneklerimizi ve değerlerimizi bu festivalde canlandırmak istiyoruz. Geleneksel spor dallarımız, folklorumuz hepsi burada yer alıyor. Farklı ülkelerden misafirlerimiz var. Türk soylu halkların temsilcilerinin yanı sıra Hindistan'dan Romanya'ya kadar farklı ülkelerden misafirlerimiz burada bulunuyor."
“Milletimizin yüzyıllar boyu olan en iyi ve en faydalı değerlerini burada canlandırmaya çalıştık. Spor çeşitlerimiz, folklor müziğimiz ve medeni programlarımız burada yeniden canlandırıldı.Şimdi daha geniş arazide ve daha zengin bir programla vatandaşlarımızın önüne çıktık. Bu sefer 20’den fazla ülkeden katılım var. Hem Türk soylu halkların temsilcileri olduğu gibi, Hindistan, Romanya, İtalya’dan ve Slovenya’dan misafirlerimiz ve katılımcılarımız var. Buraya gelerek hem programlarımızı zenginleştiriyorlar hem de medeniyetlerimiz birbiriyle sık iletişime geçiyor ve daha sık ilişkilerimiz oluşuyor” şeklinde sözlerine devam etti.
“Türk Dünyasını Birleştirecek Manevi Ve Tarihi Değerlere Geri Dönülmesi Gerekiyor.”
Hasanov, Türk dünyasını birleştirecek manevi ve tarihi değerlere geri dönülmesi gerekildiğini belirterek, bu değerlerin bilindiği takdirde geleceğimizin daha parlak olduğunu ve geçmişimizi bilirsek de geleceğimizin daha aydın olacağını vurguladı.